12 Şubat 2016 Cuma

Koto No Ha No Niwa (2013)



Animenin İngilizce Adı: Gardem Of Words
Animenin Türkçe Adı: Kelimelerin Bahçesi

Makoto Shinkai'nin usta işi yapımı, sunduğu görsellikle izleyicisini içine çeken ve keşke orada yaşayabilsem dedirten sineması Koto No Ha No Niwa (Kelimelerin Bahçesi)'nde ayakkabı tasarımcısı olmak isteyen Takao, sıkca okulu asıp eski Japon tarzı bir bahçede (Shinjuku Gyoen) çizimler yapmaktadır. Yağmur sezonunu hala sürdüğü o günler kendinden yaşça büyük, Yukino adlı gizemli bir kadın da mekanı kendine mesken tutar. İç sorunlarıyla mücadele etmekten yorulan Yukino, bira içip çikolata yiyerek kafasını dağıtmayı seçmiştir. Önceleri konuşmazlar ama birbirlerinin tamamen farkındadırlar. Yağan yağmurun altında pek çok kez bir araya gelirler. Bir süre sonra aralarında önce sözcükler ardından adı konmayan duygular filizlenecektir.

Kişisel Yorum:
Daha güçlü bir konu örgüsü ile bu görsellik mükemmel bir sonuç yaratabilirdi. Yine de filmin dağınık ve yetersiz sayılacak hikayesinini kısalığına değil de sadece yarattığı o muhteşem gerçekçi atmosfere hayran kalmamak herhalde imkansız.  İzlettiğim her arkadaşım da görsel ziyafetten yana nefesinin kesildiğini söylemişti. 

 
NOT: Hikayenin film sonrası önce manga ardından da roman haline getirildiğini de ekleyeyim.

Kokurikozaka Kara (Tepedeki Ev)


1960'ların Japonyası'nda geçen hikayede Konan Lisesi öğrencisi ve kalabalık ailesinin en büyük kızı Umi, gemisi Kore Savaşı sırasında mayına çarpan babasının döneceğine dair ümidini kesmez ve bu nedenle her gün işaret amaçlı çift bayrağı evlerinin önündeki bayrak direğine çekmektedir. Bir yetişin edasıyla her zamanki rutin kahvaltı hazırlığını yapar ve okula koyulur. Öğle tatilinde arkadaşlarıyla yemeğini yediği sırada okul kuluplerinin çalışma yürüttüğü eski binanın yıkımına karşı yürütülen öğrenci hareketinin ortasında kalır, Duruma dikkat çekmek isteyen bir grup genç aykırı protesto için harekete geçer ve çatıya çıkan Shun okulun kapatılmış havuzuna atlar. Bir anlık şaşkınlığı sonrası yardım için koşan Umi ise elini tuttuğu gençle objektiflere yakalandığını anlar ve çocuğu gerisin geriye suya düşmesine neden olacak biçimde bırakır.


Kardeşinin ısrarı ile kulüp binasına adım attığında gördükleri karşısında fazlasıyla afallar. Tıklım tıklım ve pislik içindeki bir kümesi andıran bina Umi için tam bir umutsuz vakadır. Gazete köşesinde bir kez daha Shun ile karşılaşırlar. Zaten gördükleri andan itibaren birbirlerinden hoşlanmıştır. İkili, kulüp binasını kurtarmak için bütün güçleriyle çalışırlarken birbirlerine bağlanmaya başlar. Henüz bebekken anne ve babasını kaybetmiş ve şimdiki ailesi tarafından alınıp büyütülmüş olan Shun da, tıpkı Umi gibi Kore savaşının mağdurlarındandır. Arkadaşı ile beraber Umi'nin aile yemeğine davet edildiği gün evinde gördüğü bir fotoğrafla fark eder ki ortak noktaları sadece sevdiklerini savaşta yitirmiş olmaları değildir. Umi ise o günden sonra Shun'un aralarında yarattığı uçuruma bir anlam veremez ve bu durum içten içe genç kızın kalbini kırar.

Filmin insanı eskilere götüren havasında müzik büyük bir etmen kuşkusuz. Özellikle Teshima Aoi'nin seslendirdiği Sayonara No Natsu (Vedaların Yazı)'nın yarattığı nostaljik hava filme ayrı bir tat katıyor.

Howl's Moving Castle (2004)



Studio Chibi imzasını taşıyan yapım bana göre anime tarihinin gelmiş geçmiş en iyi 100 sineması kategorisi olsa ilk üçte yer bulacak kadar göz dolduruyor. Hele bir de fantastik hikayelerden keyif alıyorsanız Sophie'nin başından geçen öykü tam size göre. Konu muhteşem görsellerle harmanlanınca ancak böylesi bir şiirsellikle aktarılabilirdi. Animenin üstadı Miyazaki-san yine profesyonelliğini konuşturuyor ve izleyiciye mükemmel bir seyir sunuyor.

Ailesinin şapka dükkanında çalışan Sophie, büyücü Howl ile yaşadığı tesadüfi bir yakınlaşmanın ardından bir cadı tarafından yaşlı bir kadının bedenine hapsedilir.  Howl'un yürüyen şatosuna rastgeldiğinde de büyüyü bozmanın yolunu bulmak için bir yolculuğa çıkmıştır. Gerçek kimliği belli etmeksizin, Howl'un şatosunu ayakta tutan ateş cini Calcifer ve çocuk yaştaki asistanı ile yaşamaya başlar. (Bu paragraf alıntıdır.) Zaman zaman şatosuna dönen büyücü Howl ise herşeyin farkındadır ancak sessiz kalmayı tercih eder. Ülke krallıklarının mücadeleye kendi saflarında katılması yönüdeki her türlü davet ya da emrine kulak tıkayan genç adam savaşın insanlarda yarattığı yıkımı önlemeye çalışmaktadır.