5 Temmuz 2018 Perşembe

Slam Dunk (1993)

Bu seriyi Show Tv'de izleyen nesilden biri olarak geriye dönüp bakınca ne çok zaman geçmiş diyor musunuz siz de? Gerçekten inanılmaz.  Yayını sanırım 1  sezonla ile sınırlı kalan ve o zamana değin ekranda Aoiki Densetsu Shoot, Ahita e Frikik,Goal hariç futbol türü dışı Koş Hanny sonrası denk geldiğim ikinci animedir. Hikaye uzun bölümlü maçlar yüzünden bazen içinizi bayabilir. Karakterlere dair hikayeler iğnenin deliğinden geçirircesine sunulur. Ama hatırladığımda bugün bile yüzümde bir gülümseme oluşturur.  Eh orijinali 101 bölüm ve 4 sinemadan oluşuyorken sanırım bu uzunlukta bir yapımın tamamını verebilmek her zamanki gibi TRT dışındaki diğer kanalların harcı değildi. O zamanlar ki TRT'den bahsediyorum elbette şimdikinden değil.


70'lerin punk tipleri arasından fırlamış kızıl saçlı Hanamichi Sakuragi tanıştığı ya da vurulduğu hiçbir kızdan aşkına karşılık bulamayan, tam bir kaybeden adamıdır. Buna rağmen liseli ergen adamımız çok çabuk bir başka aşka da yelken açabilmektedir. Günün birinde uzun boyu dolayısıyla basket oynayabileceğini söyleyen Haruka isimli kıza da anında tutulur. Onun beğenisini kazanabilmek adına okulun basket takımı Shoku'ya girmeye karar verir. bu işi öğrenmeye soyunduğunda işler beklediği gibi gitmez.. Ayrıca sakarlığı ve beceriksizliği ile tam bir ümitsiz vakadır. Öte yandan hoşlandığı kız da dahil okuldaki her hatun Kaede Rukawa adlı yıldız oyuncunun adını haykırırken kıskançlık alevleri saçması durumunu değiştirmez. Elbette gün be gün her biri ayrı bir tel olan ekibin bir parçası olur. Takımdaki bu bir grup genç adam için dostluk sadakat ve arkadaşlık kavramlar daha büyük ve değerli bir anlama bürünür. (Karakterlerin Chibi halleri de çok sevimli öyle değil mi?)



Hikaye bu denli uzun işlenmesine karşın tam bir son sunarak bizi mutlu etmiyor ne yazık ki. Bu yüzden manga çizerine de gıcık oldum doğrusu. Bir iş yapıyorsanız ve böylesine uzunken hikayeniz adam akıllı sonuç vermelisiniz. Takipçilerinize saygısızlık olmuyor mu bu biraz?