12 Aralık 2023 Salı

Saint Seiya (1986-1989)

 

Animenin Adı: Saint Seiya Tv

Animenin Adı: Knights of the Zodiac

Animenin Adı: Zodiak Şövalyeleri

Tür: Süpergüç, Gizem, Tarihi, Shounen

Yayın Başlangıcı Yılı: 1986 - Günümüz

Tv Serisi Bölüm Sayısı: 114

OVA: (Sanctuary (2002) - Inferno (2005) - Elysion (2008)) Bölüm Sayısı: 31

Fim Sayısı:  5

Yan Seriler : Saint Seiya: Soul of Gold (TV) (2015): 13 Bölüm

Yan Seriler : Saint Seiya Omega (TV) (2012) : 97 Bölüm

Remake (ONA) Serisi (2019-2024) Bölüm Sayısı: 24 (Şimdilik)


Video formatının ilk örnekleri ne zaman internet ortamına kondu bilmiyorum ama animeleri webde keşfettiğim dönem onları izleyebilmek mümkün değildi. En fazla müziklerini wav formatında dinleyebiliyor şanslıysanız parçalayıp disketlere attıp varsa evinizde bilgisayarınızda oynatabilmeniz mümkün oluyordu. Ben de ilk anime şarkılarımı bu disketler yardımıyla depolayıp oluşturmuştum. Hakkında fikrim olmasa da Saint Seiya'dan Mitsuko Horie yorumuyla söylenmiş Lullaby, Beautiful Çhild, haricinde You Are My Reason uzun süre favori listemde yer aldı. Aslında belirtmem gerekir ki albüm şarkılarının çoğu erkek vokallere ait.

1986-1989 yılları arasında ekranlarla buluşan seri ülkemizde yayınlandı mı bilmiyorum. Ancak ben hatırlamıyorum. Hikaye Ocak 1986-Aralık-1990 tarihleri arasında Shueisha'nın Weekly Shōnen Jump dergisinde yayınlanan ve Masami Kurumada tarafından yazılan 28 Ciltlik mangaya dayanıyor. Bir zamanların popüler serilerinden biri olunca konusu neymiş diyerek arşivlemek üzere indirmeye karar verdim. Konu bol dövüş sahnesi arayanlara biçilmiş kaftan. Zaten erkekler için yapılan shounen türüden geliyor. Eh maalesef ben bu yönünü sevdiğimi söyleyemeyeceğim.

Yeryüzünün kaosa sürüklendiği zamanlar ortaya çıkan ve Tanrıça Athena'yı korumakla görevli, (Saint) olarak adlandırılan Zodiyak Şövalyeleri Cosmos olarak bilinen mistik güçlerle donatılmışlardır. Vücutlarını silah gibi kullabilen, yumruklarıyla gökleri ikiye ayırıp ayaklarıyla yerleri parçalayabilecek nitelikte kimselerdir. Anime adı geçen Saint'lerin yeniden vücut bulması ile yunan mitolojisinin tanrı ve tanrıçaları arasında yaşanan güç mücadelesinin 1980'lerin dünyasına uyarlanışı denilebilir.

Saint'lerin zırhlarını arayan ve onları giyebilme yeteneğine sahip kimseleri bulmayı amaçlayan Kido Şirketler gurubu bu potansiyele sahip öksüz kişileri çocukluk döneminden itibaren sıkı bir eğitime tabi tutulacağı bir adaya Ölüm Krallığı Adası'na götürmektedir. Seiya'da uzun zaman önce ablasından zorla koparılmış ve aynı sürecin bir parçası olmuştur. Ustası Marin gözetiminde yeterliliğini kanıtlayıp Pegasus'un zırhını elde ettiğinde ve giyip kullanabildiğinde uzun zaman önce Graude Şirketler Grubu başkanıyla yaptığı pazarlığın kendine düşen kısmını da gerçekleştirmiş olur. Sırtına bağladığı zırh küpüyle Kido malikanesine gelir ama yaşlı adamın uzun süre önce öldüğünü öğrenir. Şu anki varis torunu Sayori'dir ve Galaxian Savaşları adı verilen dövüşlere başkanlık eden kişidir. Seiya geçmişteki pazarlığını anlatıp O'ndan kız kardeşini ister ama Sayori durumu sadece kendi açısından düşünüp değerlendirmektedir. 

 
Seiya sandığının aksine zırhın gücüne tam anlamıyla sahip olabilmesinin kolay olmayacağının farkındadır. Kadının önerisiyle kendi Bronz Pegasus zırhıyla diğer savaşçıların yer aldığı dövüşlere katılıp "Altın Sagittarius Zırh"nı kazanabilmesi şartıyla karşılığında kendisine sunulan şirket kaynakları yoluyla kardeşini bulabilme seçeneğini değerlendirmek zorunda kalır. Diğer  Bronz Saint'leri Shun, Shiryu, İkki, ve Hyoga'nın da kendi hikayeleri vardır ve grubu bir araya getiren süreç ilk birkaç bölüm boyunca devam eder. Sayori ölen büyük babasıyla yine de iletişim halindedir ve Tanrıça Arhane olacağını öğrenir. Öte yandan Altın zırhın ilk parçası başlığı ele geçirseler de bu daha sadece başlangıçtır. Kolezyumun idaresini alan ve emrindeki Gümüş Şövalyeleri Bronzların peşinden yollayan Ares ise daha karanlık amaçlar peşindedir.
 
 
Saori Atina ziyareti sırasında başkanı tarafından bulunduğunu ve öz torunu olmadığını öğrenir. Bir saldırı sırasında Seiya tarafından kurtarılır. Birlikte uçurumdan düşerler. İyilik Kozmosu belirdiğinde tanrıça Athena'nın reankarne halini alır. Şirketin teknoloji yardımıyla oluşturduğu robotik bilimiyle tapılmış Üç Çelik Şövalyeden başka aradıkları altın zırhın tek olmadığı ve bunları taşıyan altın şövalyelerin varlığı ortaya çıkar.

Dizi Hakkında Editör Notları:

- Hikaye uzun soluklu, bu nedenle sabır istiyor. Ancak habire metal grubuna mensup yeni şövalye birimlerinin fırlaması olayı sıkıcı hale getiriyor.
 
- Anime Türkçeye çevrilmiş. (Çeviri ekibine teşekkür ederiz. İyi ki varsınız. Genelde bölümler fazlaysa ne yazı ki Türkçeleştirme sürecinin yarım kalma ihtimali artıyor. Neyse ki böyle bir akıbete uğramamış)




14 Kasım 2023 Salı

Kusuriya no Hitorigoto (The Apothecary Diaries) (2023)

Animenin Adı: Kusuriya no Hitorigoto

Animenin Adı: The Apothecary Diaries

Animenin Adı: Bir Eczacının Günlüğü

Yayın Yılı:2023

Bölüm Sayısı: 24

Tür:  Medikal, Gizem, Tarihi

 

 "Arka Sarayın Çiçekleri Meyve Vermedikçe Anlamsızdırlar." Bölüm 10 (Arka Sarayda Yaşayan Ve Kral'a çocuk vermesi beklenen Eş ve Cariyelere Atıfta Bulunulmuştur...)

Başlangıçte tek ciltlik bir romanken halen devam eden ve şu ana değin 14 cildi tamamlanan Light Novel uyarlaması Kusuriya no Hitorigoto 2017'de Manga olarak yayınlanmaya başladı. Japonya'da en çok okunanlar arasına girdi. TOHO Animsayon Stüdyosu ve OLM ortaklığında 2023'e veda etmeye hazırlandığımız şu son iki ay kala ekranlardaki yerini aldı. Kurgusal Çin-Ming Hanedanlığı devri hikayesi şöyle başlıyor:

Yasa dışı bir grup tarafından kaçırılıp satılana kadar tıbbi ilaç yapımında babasına yardımcı olan Maomao ansızın kendini sarayın gizemli olduğu kadar entrikalarla dolu karanlık dünyasını içine hapseden duvarları arasında bulur. İlgisini ve merakı cezbeden olay yaşanana kadar en ufak bir hata ya da gereksiz dikkat çekmenin sadece soruna yol açacağının bilincinde göze çarpmadan görevlendirildiği çamaşırcılık işini yerine getirir. Günün birinde imparatorun ayrı cariyelerinden olma bebeklik çağındaki iki çocuğunda aynı belirtileri taşıyan bir hastalık ortaya çıkar. Maomao o zamana kadar edindiği tıbbi tecrübelere dayanarak sorunun kaynağına ulaşır. Çalışanlara yapılan duyuru için herkes toplanmışken durumu yetkililere nasıl bildirebileceğini düşünür. Yanından geçen birinin tesadüfen cümlelerini duyduğundan habersiz kendi kendine "yazacak birşey bulmalıyım" diye söylenir.

Sonraki gün çocukları hasta iki cariyeden biri diğeriyle konuşmak ister ancak daha kıdemli pozisyondaki veliaht prensin annesi tarafından hastalık yüzünden suçlanıp tokatlanır. Kısa süre sonra ise ne yazık ki veliaht prens ölür. Diğer bebek prensesse iyileşir. Bebeğin kurtulmasını sağlayan bir kumaş parçasına yazılmış "pudradan uzak tutun"  notudur. Harem sorumlusu hadım Jinshi mesajın sahibini bulmak için harekete geçer. Birkaç gün önce yanından geçtiği bir çalışanın cümlelerinden yola çıkar. Tüm çamaşırcıları çağırtır ve bir kağıda birşeyler yazar. Sonuçta o günün şartlarında okuma-yazma bilen düşük seviye kimselerin sayısı yok denecek kadar azken bunu yapabileni bulması zor olmaz. Varlığını gizlemek için yeterli önlemleri aldığından son derece emin Maomao nerede açık verdiğini düşünedursun kendini ikinci eşin huzurunda bulur. Geldiği yer ve daha önce ilaçlar üzerinde çalıştığını söylemek zorunda kalır. Kadın elbette minnettardır. Maomao'yu sarayında tadımcı (çeşnicibaşı) olarak görevlendirir.

 

 Editör Yorumu (Dikkat! Spoiler İçerir):

 - Konu için düşüncelerimde oluşan tüm olası senaryolar şu ana kadar ortaya çıktığı için memnunum. Prensin gizlenmesiyle ve Maomao'nun babasının ne gibi bir ilişkisi var. Onu merak ediyorum şuan.

 

Editör Notları:

- Şarkılar: Özellikle açılış şarkısı Shakira tarzı bir sesle söylenmiş. Görüntülerde de bir parça oryantal doğu havası var.

Açılış:"Hana ni Natte" Şarkıyı Söyleyen: "Ryokuoushoku Shakai/Ryokushaka"

Bitiş:"Aikotoba" Şarkıyı Söyleyen: "Aina The End"

İç Müzik:(Performed By / Şarkıyı Söyleyen: Yuiko Ōhara: "Omoi Kaze" (Insert Song / İç Şarkı)

İç Müzik:Asu wo Tazunete (Insert Song / İç Şarkı (Episode 9)

12 Kasım 2023 Pazar

Carole & Tuesday (TV) (2019)


Animenin Adı: Carole & Tuesday (TV) (2019)

Yayın Tarihi: 2019

Bölüm Sayısı: (1Sezon Part 1-2) 24 Bölüm

Türü: Bilmkurgu & Müzik

Şu sıralar yeni serilere eskisine oranla daha fazla göz attığım ve arada ilginç sayılabilecek konulara denk geldiğim bir süreçteyim. Carole & Tuesday'de iki tatlı karakterle toplam 24 bölümden oluşan hikayesiyle izlenirlik keyfi veren yapımlardan biri. "Farklı" bir anime arayışındaysanız ve günümüz müzik trendlerine de yabancı değil üstelik zevkte alıyorsanız tam size göre olabilir. 50 yıl sonra Mars'a konuşlanmış insanoğlu ile başlayan konu yapay zekanın herşeyi kontrolüne aldığı teknoloji çağında müzik yapmak için hayallerinin peşinden giden iki kız Carole & Tuesday'i anlatsa da müziğin mesaj iletimindeki gücü, göçmenlik sorunu, ünlü olmak için ödenen bedel gibi birçok temayı içinde barındırıyor.

Alba City On Mars
 
Metropolis Alba şehrinde Carole, sayısız işe girip çıkmış her defasında farklı nedenlerle kendini kapı önünde bulan akşam saatlerinde ise orguyla sahilde bestelerini çalan yetenekli bir müzisyendir. Tuesday ise Herschel şehrinde, prestijli üniversiteden kabul almış ağabeyi Spencer ve  gezegende başkanlık için adaylık sürecinde yoğun kampanyalar yürüten annesinin gölgesinde varlıklı bir hayattın içindedir. Ancak tek hayali müziktir. Bir gece valizi ve gitarıyla her şeyi kontrol eden Ai güvenliğinin kaydına rağmen (pencereden atlayamayınca:) kapıdan çıkıp evi terk eder.
 

Kendini hızlı trene atıp da soluğu aldığı yer Alba şehridir. Ancak bir şekilde valizi çalınır ve beş parasız kalır. Sahilde mola vermişken yolu Carole ile kesişir. Yaptığı müzikten etkilenir. Tanışmalarının ardından başları derde girer. Kaçış kovalamaca hengamesine kapılıp soluğu Carole'in evinde alırlar. Müziğine söz yazmayı önerdiğinde beraber çıkacakları uzun soluklu serüven de başlamış olur. 

Üçüncü karakter Angela modellik kariyerinin zirvesinde müzik yapmaya karar veren, başarılı ve göz alıcı olduğu kadar hırslı, sinir bozucu ve rekabetçi kızdır. Aynı zamanda menajeri de olan annesinin kontrolcü yaklaşımına karşın müziği yapay zeka ile birleştiren Tao sayesinde yeteneklerini zirveye taşımaya kararlıdır. Carole & Tuesday ile gireceği rekabet onun kendini bulma yolculuğunun başlangıcı olur.


Editör Notları:

- Seride kullanılan şarkılar İngilizce'dir.

-Seride "Ertegün" adlı bir DJ var. İlham kaynağı Ottis Redding, Eric Clapton, Wilson Pickett, Stevie Nicks, Phil Collins gibi isimlerle çalışan Stevie Wonder, Rolling Stones, Led Zeppelin, Bette Midler gibi başarılı sanatçıların kariyerinde önemli yere sahip, Atlantic Records'un kurucusu Ahmet Ertegün olmalı diye tahmin ediyorum. (Ahmet Ertegün Hakkında Bilgi İçin Tıklayınız)

Sukitte Linayo (Say I Love You) (2012)


13 bölümlük shojou türündeki Say I Love You, aynı adlı 173 sayfalık mangadan uyarlanmış. 2014'te live-action versiyonu gelmiş. Okul ortamında, liseli öğrencilerin günlülük hayatlarına, düşünce yapılarına, kaygılarına dair kesitler sunuyor. Şimdiye kadar fark etmemiş ve hiçbir romantik anime dizi ya da film listesinde denk gelmeyişimin verdiği şaşkınlıkla tamamen şans eseri fark keşfettiğim bir yapım. Aslında hikayede bilinmedik bir şey yok. Konu sıradan ama bunu anime olarak izlemek güzel.

Lise öğrencisi bir kız olan Mei Tachibana, çocukluğunda yaşadığı bir olay sonrası insanlara olan güvenini yitirmiş ve bundan sonra hiç arkadaş edinmemiştir. Bu nedenle okulda da pek sevilmez. Zaman zaman sözlü taciz niteliğinde zorbalıklara ve ucube gibi yakıştırmalara maruz kalsa kalsa da çoğu zaman duymamazlıktan gelir. 

Yamato Kurosawa ise kızların ağzının suyunu akıtan, girdiği her ortamda dikkati çeken okulun en popüler erkek öğrencisidir. Yoğun ilgiyi nezaketle kabul eder ama karşılık verirken de yüzeyseldir. Günün birinde yakın arkadaşının patavatsızca taciz edipte kazara attığı tekmeye kendisinin maruz kalınca Mei ilk kez dikkatini çeker. Diğerlerinin aksine kendisiyle flörtleşmek ya da arkadaşlık kurmak gibi bir beklentisi olmayan muhtemelen ilk kişidir.  

Yaşanan olayın okulda yayılması kaçınılmazdır. Mei dolabına bırakılan uyarı niteliğindeki mektup ve raptiyeleri görüp özür dilemesini söyleyen tehdit mesajını okurken Yamato'da yanına yaklaşır Durumu çözmek için cesaretini topladıktan sonra özür diler ama delikanlının arkadaşı olma çabasını tamamen görmezden gelir. Karşılıklı telefonlarını alma isteğini açıkça reddedince Yamato kendisininkini bir kağıda yazıp eline tutuşturur. Bir parça kafasu karışan kızımız o gün yarı zamanlı çalştığı fırında sapık bir takipçinin sonraki hedefi olduğundan habersizdir. Akşam saati işten çıkınca takip edildiğini anlar ve korkuya kapılır. Acı biçimde fark eder ki o anda yardım isteyecek kimsesi yoktur. Sonra o sırada arkadaşlarıyla karokede takılan Yamato'yu arar. Sesine yansıyan korku çocuğun hızla bulunduğu yere gelmesi için yeterli olur. Birlikte dükkandan ayrılırlarken dışarıda bekleyen yabancı rahatsız edici biçimde kim olduğunu sorar. Buna cevaben delikanlı kendisini öptüğünde aslında erkek arkadaşıyım, uzak dur mesajı vermek istemiştir ama Mei açısından bu ilk öpücüğüdür.


 

29 Ekim 2023 Pazar

Pluto (2023)


Anime Adı: Pluto 

Tür: (ONA)

Bölüm Sayısı: 8

Yayın Kanalı: Netflix 

Yayın Tarihi: 2023

Osamu Tezuka'nın Tesuwan Atomu'a dayanan, Naoki Urasawa ve Takashi Nagasaki imzalı ödüllü manga serisi Pluto (2006), Tezuka Productions ve Netflix ortaklığıyla animeye uyarlandı. M2 Studio’nun elinden çıkan  hikaye yapay zeka ile kendi öğrenme süreçleri devam eden robotların insan hayatının bir parçası olduğu neo-füturistik bir gelecekte geçiyor. 

 

Yaklaşık on yıl önce Brauu1589'un neden olduğu güvenilirliği sarsan tek -robot öldürme- olay haricinde mekaniklerin sorunsuz şekilde insanlığın hizmetindedir. Ta ki günün birinde varlıklarını tehdit olarak görüp en güçlü 7 modeli ve onları destekleyen kimseleri aynı hedef tahtasına koyan bir cinayet dizisi meydana gelene kadar. Europol'da görevli müfettiş Gesicht önce farklı ülkelerde yaşanan olayların birbirleriyle bağlantısını ortaya çıkarır. Araştırmasına dahil olan çocuk görünümlü Atom (aka Astro Boy) çok fazla insansı ve türünün mükemmel bir örneğidir. Anti robot hareketinin gizliden gizliye filizlendiği ancak çok iyi biçimde gizlendiği süreçte gerçek düşman Pluto'ya ulaşmak ve büyük nefretin kaynağını bulmak zorlaşır.

Laleler arasında müfettiş Gesicht

 Editör Yorumu:

Hikayedeki mekanlardan ve olaylardan yola çıkarak yapılan politik dokundurmalar da dikkat çekici. 

- Dünya bildiğimiz anlamda değişmiş. Türkiye gibi bazı ülkelerse yok. Trakya adı ile devam ediyor. Ancak İstanbul var ve İstanbul'dan Sultanahmet'ten yapılan haber yayınını izliyoruz. Heden alınan robotlardan biri Brando burada yaşıyor ve güreşçi. Orta Asya Savaşı'nda kendi türüne yönelik katliam yapmış. Mine adında (yedi yirmidört asabi ve çirkin!) bir karısı ve 5 evlatlık çocuğu var. Sofrada bir Türk içeceği tükettiklerinden bahsedilmekte.

 


- Bir diktatörce yönetilen Perslere karşı 49. Orta Asya Savaşı verilmiş. Yüksek teknoloji silahları barındırması gerekçesiyle onlara karşı savaş açılmış. Robotlarsa kendi türlerini yok etmeleri için gönderilmiş. (Hikayede yer alan olayın perde arkasında Abd'nin nükleer tehdit bahanesiyle İran'a yaptırımının irdelendiğini düşündürdü. Zaten Abd her daim kendi çıkarları doğrultusunda sözüm ona karşı tarafı "özgürlük, barış getirme vaadiyle" işgal edip zenginliklerine çökmüyor mu? Her defasında "terör tehditi" olarak lanse edilip bu bahanelerle saldırılar başlamıyor mu!)




17 Eylül 2023 Pazar

Watashi no Shiawase na Kekkon (2023)


Animenin Adı:Watashi no Shiawase na Kekkon / My Happy Marriage
Bölüm Sayısı:12 
Yayın Tarihi: 2023
Yayın Kanalı: Netflix
Devam Edecek Mi?: Evet


My Happy Marriage / My Blissful Marriage duyurulduğunda benim için olduğu kadar pek çok anime-severin 2023'ün en merakla beklediği serisi olmaya adaydı. Hikaye Meiji Restorasyonu devri Japonya'sında geçmekte. Aslında hayali Meiji Restorasyonu devri deniyor. Çünkü orijinal Meiji Restorasyonu 1868-1912 yıllarını kapsarken animede (Kullanılan arabalar belki söylendiği devre uygun gibi dursa da kadınların giydiği batılı kıyafet modellerine bakarsak) daha çok 1920'li 1930'lu yıllarda yaşanıyor gibi.)

 

Saimori ailesinin doğaüstü güçlerinin genlerini miras almadığı için babası Shinichi, üvey annesi Kanako ve "Ruh Görüsü" gücüne sahip yarı kız kardeşi Kaya tarafından hor görülen, fiziksel şiddete maruz kalan Miyo kendi varlık sebebini ve değersizliğini sorgulayarak en sonunda evlilik çağına erişir. Elbette her şey evin diğer kızı için yapılmaktayken bu konuda da ikinci plana atılmıştır. Hayatı evdeki hizmetçilerden farksızdır. O sabah Tatsuishi ailesinden Kouji Tatsuishi konuyu görüşmek için gelen babasına eşlik etmektedir. Nazikçe kendisine selam verdiğinde elinde süpürge temizlik yapmaktadır. Delikanlının gönlünde çoktan bir yeri vardır ama kızımız bunun farkında değildir. 

 

Nihayetinde evlilik konusu Saimori Shinichi tarafından netleştirilir. Duyuruyu iki kızını ve Koiji'yi huzuruna çağırarak yapar. Elbette Tatsuishi ailesine gelin olarak tercih edilen kişi Kaya'dır. Hayatın kendisine kolaylık sunmayacağını bir kez daha farkına varan Miyo kardeşinin hain sırıtışı karşısında gizlediği gözyaşlarına hakim olur. Derken babası beklenmedik bir biçimde ona hitaben "O'nu vereceği kişiyi" de belirlediğini söyler. Kiyoka Kudou adında biridir. Her şeye fikir beyan etmeye hazır üvey annesi değersizliğine vurgu yaptıktan sonra kendisi için yüksek standartta sayılan bir aileye gittiğinin altını çizer. Ses çıkarmayan, zavallı, itaatkar hali karşısında Kaya'nın keyfine diyecek yoktur. Miyo bir şeyler söylemek ister ama dile getirmek istediği cümleler yarım kalır. Yarın ayrılmak üzere hazırlanması emredilir.


Kendisinden önceki nişanlılarına karşı acımasız ve soğuk davranışlar sergilediği söylenen adamın evine gitmeden önce ilk kez yeni sayılabilecek bir kimono giyer. Refakatçisi olmaksızın geniş bir arazide yer alan ve seçkin insanların kalabileceği bir mekan gibi görünen eve gelir. Girişte yaşlı hizmetkar Yurie tarafından karşılandığında evin genç efendisinin kendisini beklediğini öğrenir. Odaya alınır. Japonlara özgü bir biçimde yere kapanıp selam verirken kendini tanıtır. Aldığı cevap "daha ne kadar eğileceksin?" olunca duraksar. Ona eşlik eden yaşlı kadın artık başını kaldırabileceğini söylediğinde doğrulur ve karşısındaki genç adam görünüşüyle beklemediği biçimde o ilk anda kalbinde bir şeyler uyandırır. 


Ertesi sabah küçük ve konfor sağlamayan odasında değil kaliteli bir döşekte gözünü açan genç kız özel güçleri olmadığı için geri gönderilme korkusunun eşlik ettiği "kendini işe yarar kılma" düşüncesiyle yemek hazırlamaya koyulur. Yurie mutfağa girdiğinde işi neredeyse bitmiştir. Üzerini giyen Kudo kahvaltı öncesi kabaca parmağıyla işaret edip yanında oturmasını söyler. Ardından Yurie herşeyi hazırlayanın Miyo olduğunu belirtince kahvaltıyı önce onun tatmasını ister. Kızcağız şaşırıp duraksar. Sırf bu yüzünden "zehir koydun, bir daha böyle ucuz numaralar deneme" diyerek ağzına tek lokma koymadan kalkıp gidince ilk günü hiç de arzu ettiği gibi başlamaz. (Adamın kadınlarla derdi neyse artık!!!) Farkında değildir ama yaptığı davranış sonrası Miyo yine her zaman hissettiği güvensizlik ve bir yere ait olamama duygusuyla üzülür.  


Özel Anti Grotesk Grubu (Grotesk: Kötü Ruh gibi birşey:P) komutanı Kudo işte evraklarla uğraşırken sabah ki duruma gösterdiği tepkisinin yersizliğini kendisi de farkına varır. Akşam eve döndüğünde Miyo kapıda yine yere kapaklanmış halde beklemektedir. Yemeğini yemediği ve aslında kendisine güvenmediği için haklı olduğunu, buna cür'et ettiği içinse hatalı olanın kendisi olduğunu söylerken her ne kadar genç adam görmese de gidecek yeri olmayan birinin çaresizliği yüzüne yansır. Kısaca durumun çok büyütülecek birşey olmadığını belirtir.

 

 Anime uyarlaması  popüler platformda ilgi görünce devam haberleri de gecikmedi. Ancak zamanla ilgili net bir açıklama yok maalesef.


Editör Notları:

- My Happy Marriage / My Blissful Marriage'ın kaynağı, Akumi Agitogi'nun kaleminden çıkan, 2019'da Tsukiho Tsukioka tarafından çizilerek 7 cilt halinde basılan Lightnovel'dır.

- Watashi no Shiawase na Kekkon Live Action Sinema Filmi bu yıl Mart ayında Japonya'da gösterime girdi. Yakın zamanda bazı online film izleme sayfalarında Türkçeye çevrilip yayınlandı.

- Geleneklerinin yeni yeni değiştiği Meiji devrinde kadının konumu anime kültürü ve japonya tarihine aşina olmayanlar için hayli rahatsız edici ve absürd görünüyor olabilir. Özellikle yere kapanma gibi evli kadının kocasına gösterdiği saygı doğu kültürde o zamanlar normal bir durumdu. Bu nedenle şimdiki zamanın bakış açısıyla değerlendirmeden (Öğrenme aracı gibi düşünerek) izlemeniz tavsiye olunur.






16 Eylül 2023 Cumartesi

Yashahime: Princess Half-Demon (2020) & Second Act (2022)

Animenin Adı:Yashahime: Princess Half-Demon & Second Act
 Animenin Japonca Adı: (Han'yō no Yashahime)
Tür. Squel / Spin Off
Bölüm Sayısı: İki Sezon 48 Bölüm (24 & 24)
Yayın Tarihi: 2020-2022
Devam Edecek Mi?: Hayır

Rumiko Takahashi'nin güzide mangası İnuyasha Tv serisini ilk kez Abd'de Adult Swim kuşağındaki gece tekrarı yayınında izlemiştim. Rötarlı bir uçuşun ardından konaklamak zorunda kaldığım otel odasında yeniden ayarlanan uçağımı kaçırmak endişesiyle stresten uzun süre uyuyamamıştım. Aradan 15 yıl geçmiş. Seri pekçok açıdan hala izlenir kalitede. Özellikle konu ve çizimleri açısından sorun olacak bir eskilik hissi barındırmıyor. Bu yüzden izlemeye değer bir şey bulamayınca dönüp baktıklarımdandır. Tv serisi 166 bölümle bittiğinde izleyicide bıraktığı yarım kalınmışlığı 2010'da güzel bir finalle sona erdirdi. Bir dönem pek çok anime, mangadan bağımsız ilerleyen, bazen de saçmalayan senaryolara sahipti. Neyse ki aynı şey burada yapılmadı ve ana konuya sadık kalındı. 
 

 
Normalde iki farklı zamana aitseniz hikaye mutlu sonla bitmez ama Kagome yeni bir hayatı seçerek izleyiciyi şaşırttı. Sango ve Miroku evlenip ve üç çocuklu bir aile halini aldılar. Büyükanne Kaede'nin yanında kalan Rin bir parça güzelleşirken, ağır abi Sesshomaru zaman zaman O'u ziyaret edip hediyeler bıraktı ama kendi yoluna gitti. Kagome O'na "Büyük abi" diye hitap ederken bunun bizdeki anlamı "enişte" idi:)



Ergen ve üzeri yaş grubu için sunulan hikaye, daha önce o pek çok animede gördüğüm eksiklik hissini yaşatmadığı için bu sonu keyifle izlemiştim. Ancak aklımdan yine de şu Sesshomaru bir insana aşık olup gönlünü kaptırsa, tıpkı babası gibi yarı şeytan çocuklara sahip olsa ne hikaye olur ama diye geçirdiğim olurdu. Sanırım benim gibi bunu düşünen birçok insan vardır. Ayrıca "yarı kan" kardeşini her daim küçük gören ve babasının yegane varisi olmaya tek hak sahibi gibi davranan birinin tüm bu tavır ve düşüncelerinden vazgeçip bir insanı sevebileceğine dair bir senaryo pek olası değildi. Dahası karakter öyle burnundan kıl aldırmayan bir tip ki onu bozmak, kişiliğinden ödün verip kalitesiyle oynamak demekti. Mangaka'nın bu riski alacağını zaten düşünmemiştim. Ancak görünen o ki başka birileri bu hikaye üzerinde çalışmayı seçti. Zamanlama da gayet uygundu. Malum şu ara Dragonball'da ya da Naruto'nun oğlu Boruto gibi örneklerde gördüğümüz üzere kült karakterlerin çocuklarının maceraları hayli izleniyor. Full Methal Alchemist Brotherhood'da Edward Elric'in aile babası fotoğrafı o son karede yer alınca yüzümde kocaman birer gülümseme oluşturmuştu. O kadar zaman harcıyorken içinde bir parça romantizm varsa biterken de buna dair bir şeyler görmek isteyenlerdenim.


Yashahime: Princess Half-Demon'da hikaye Sesshomaru ve Rin'in 4 yaşındaki ikiz kızları Towa ve Setsuna'nın orman yangınının ortasında trajik bir biçimde ayrılmaları ve Towa'nın modern dünyaya çekilmesiyle başlıyor. Kutsal ağacın yanında kendine gelen ufaklık evin şuan ki sahibi, Kagome'nin şimdilerde evlenip çoluk çocuğa karışan kardeşi Sota Higurashi ve eşi Moe tarafından büyütülür. Çiftin yedi yaşındaki kızları Mei ona fazlasıyla düşkündür. Towa 14'üne bastığında geçiş noktası yeniden açılır. Bu kez Bir şekilde hafızasını kaybettiği için O'nu hatırlamayan ve soğuk bir karakterde büyüyen Setsuna ve İuyasha ve Kagome'nin Çeyrek Şeytan Kızları ve kendilerinin de kuzeni ve (Ceset Satıcısı'na satıldığı için özgürlüğü karşılığında borç ödeyen) Kelle Avcısı Moroha gelir. 
 

Geçirdikleri süre ikisinin günümüz ortama alışıp adapte olmasına yetecek kadar uzundur. Ancak bu arada Towa Kutsal Ağaç /Çağlar Ağacı yoluyla bir şekilde eve dönebileceklerini keşfeder. Moroha tıpkı annesi gibi (ama dev gibi:) yol çantası yapar. Geçişle birlikte Towa geride bıraktığı Higurashi ailesini özler ama burası ait oldukları yerdir. Ayrıldıklarından beri uyuyamayan ve rüya göremeyen Setsuna, Sango'nun oğlu Hisui'nin de dahil olduğu ve kardeşi Kohaku liderliğindeki Şeytan Avcıları birliğinin bir parçası olmuştur. Kardeşini koruyamadığı için kendisini sorumlu hisseden Mowa Rüya Kelebeği'nin aramaya karar verir. Bir diğer soru işareti ise her üçünün de bir nedenle ailelerinden koptuğu ve başka kimselerce yetiştirilmeleridir. Öyle ya da böyle bunun altında yatan gerçeğin peşine düşmeleri ve ebeveynleriyle yollarının kesişmesi kaçınılmazdır. 

 
 
Diziye Dair Ek Notlar:
 
- Hikaye yedi Gökkuşağı Kristali'ni ve Rüya Kelebeği arayış üzerine şekilleniyor. İlk seriden Shihori gibi birçok karakter üç kızın hayatında bir şekilde rol oynuyor. 
 
 
 
- Düşman safları ise şöyle. Kirimaru; Saf Şeytan. Kızların büyükbabası, insan İzayoi ile evlenip İnuyasha gibi yarı kan bir çocuğa sahip olup Saf Irkı lekeleyen Toga'nın devrinden geliyor. Bir diğeri ablası saf şeytan Zero; yaşadığı dönem Toga'yı karşılıksız aşkla sevmiş, Kukla hizmetkar Riku, Rion ve çok daha fazlası...
 


 
Editör Yorumu:

- İlk sezonun ardından Rin ve karakteri ve düşünce şekli göze alındığında Sesshomaru'yu bir araya getiren şartlar nasıl oluştu? Buna dair bir kareye yer verilmediği için hayal kırıklığına uğradım. Rin'in bu süreçte yaşının küçük oluşu eleştirilmiş. (Yaş farkı sadece bir iki yüzyılcık. Eh o konuda yapılacak birşey yok zaten:)
 
- Towa'nın erkek gibi giyinmesinden hoşlanmadım. İkizlerden biri bence erkek olmalıydı zaten.
 
- Anime News Network'ten iki elemanın 2021 kış animlerinde en kötü olarak sıraladığı seri bence şu ara piyasada yer alan pek çok çöp hikayeden çok daha iyi. Bu bağlamda da onların en kötü listesi bana bir şey ifade etmiyor açıkçası. Siz siz olun bu tip sıralamalara çok da pirim vermeyin. Zevkler ve renkler farklıdır. Ancak burada İnuyasha'nın güçlü konusu ve sürükleyiciliğini hissedemediğimi ben de kabul ediyorum. Belki Rumiko Takahashi devam etse sonuç daha farklı olabilirdi.

 

23 Ağustos 2023 Çarşamba

Watashi to Watashi: Futari no Lotte (1991)


Çocukken Hollywood'dan çıkma sinema versiyonunu izledikten sonra tesadüfen animesi olduğunu keşfetiğim Watashi to Watashi: Futari no Lotte 80'lerde ve 90'larda sıkça gördüğümüz kitap uyarlamalarından biridir.

Bir yaz kampında tesadüfen karşılaşan Lottie and Lisa şaşırtıcı derecede birbirlerine benzediklerini fark ettiklerinde hem onlar hem de herkes şaşkına uğrar. Bu tuhaflıkla başlayan iletişimleri de dostane biçimde gelişmez. Ancak zamanla karşısındakini tanımayı ve sevmeyi öğrendiklerinde benzerliklerinin bir tesadüften ibaret olmadığını keşfederler.

NOTLAR

 
- Anime "World Masterpiece Theater"ın parçasıdır.

- Yazı Alıntıdır. Alıntı yapılan siteye blog yazarı tarafından eklenmiştir. 

- Orijinal hikaye Alman yazar Erich Kastner'in 1942'de basılan Çift Lotte adlı romanına dayanmaktadır. (Das doppelte Lottchen, "The Double Lottie")

- İlki 1950'de ana vatanında olmak üzere bir çok kez sinemaya da uyarlanmıştır.

 

Yıllara Göre Uyarlanan Filmler (Kaynak): 

1950: Two Times Lotte (Das doppelte Lottchen, Germany), screenplay and narrator Erich Kästner

1951 Hibari no komoriuta (ひばりの子守唄, literally "Hibari's Lullaby") (Japan Movie)

1953 Twice Upon a Time (UK film)

1961: The Parent Trap (Disney with Hayley Mills (United States)

1965: Kuzhandaiyum Deivamum (India, Tamil)

1968: Do Kaliyaan (India, Hindi)

1994: Charlie & Louise (Germany)

1986: The Parent Trap 2

1989 The Parent Trap3

1989  Parent Trap: Hawaiian Honeymoon (Squel)

1998: The Parent Trap with Lindsay Lohan (United States)

2001: Kuch Khatti Kuch Meethi (India)


Kareshi Kanojo no Jijou (1999)

Yapımın ülkesinde ekrana geldiği 1999 benim açımdan bilgisayar ve İnternetin ilk kez eve girdiği, ülkem açısındansa en derin acılardan birinin, 17 Ağustos Gölcük / Marmara Depremi'nin, o büyük kabuslarından birini yaşandığı yıldı. O nedenle bana farklı hisleri yaşatır. Animeyi Marmalade Boy sonrası aynı tarzda başka seri yapılmış mı arayışı sonrası keşfetmiştim. Konusu izlenir olsa da kimi bölümlerine manga kareleri serpiştirilerek geçiştirilip adeta harcanan bir yapım tarzı benimsenmesi nedeniyle sevemedim. Aslında bir açıdan sanatsal bile sayılabilir. Bana göre çizimleri pek güzel değil. Hikayesi yoğun insani duygular ve romantizm barındırır ve bunu da oldukça iyi biçimde işler. Animenin yarım kalmışlık hissi sonrası alelacele mangasının peşine düşmek zorunda kaldım. Neyse ki bulabildim.

Yukino Miyazawa, aldığı yüksek notlar ve kusursuz dış ve iç güzellik sergileyen ile mükemmellik abidesi, örnek öğrenci ve hanımefendi imajıyla okulundaki hemen herkes tarafından kendisine gıpta edilen bir lise öğrencisidir. Ancak bu görünümünün altında evinde bambaşka bir kişiliği vardır. İkincil yaşamını korumak için hiç üşenmez. Sürekli ders çalışır. Dış görünümü için ne gerekiyorsa ihmal etmez. Çünkü herkes tarafından takdir edilme, beğenilme, göklere çıkarılma, imrenilme arzusu onun en büyük tutkusudur. Miyazawa'nın bu ikili düzeni kendisi gibi mükemmel bir imaj ve not ortalamasına sahip Soichiro Arima tarafından alt üst edilene kadar her şey istediği gibi gitmektedir! Görünürde delikanlıya karşı herkese gösterdiği nezaketi gösterse de iç sesinde tam bir cadalozdur. Bir akşam tamamen tesadüfen ev halleri ve karakterini sergileyerek dışarı çıkma bahtsızlığı yaşadığı o gün tüm yaşamı alt üst olur ve Soichiro onu görür. 

Ertesi gün okula giderken foyasının meydana çıktığı düşüncesiyle korku içindedir. Ancak düşündüğü manzarayla karşılaşmaz. Kimsenin bir şeyden haberi yok gibidir. Acabalara fırsat vermeden doğrudan çocuğa sebebini sorduğunda ise delikanlı net bir cevap vermez. Ancak sanki sakladığı sır için onu kullanmaya meyillidir. Bu durum kızı iyice öfkelendirir. İkilinin rekabet olarak başlayan ilişkisi, birbirlerinin gerçek yüzlerine tanık olmaları ile birlikte günden güne derin bir yakınlaşmaya doğru yol alır.

 

8 Ağustos 2023 Salı

Rokushin Gattai God Mars (1981)


Yayının Diğer Adı: Six God Combination God Mars

Yayın Yılı: 1981-1982

Bölüm Sayısı: 64

God Mars: The Movie : 97 Dakika (Yapım Yılı 1982)

Türkiyede Yayınlandı mı? : En azından sineması yayınlanmış olabilir diye düşünüyorum.

Yaklaşık üç aydır blogları askıya almış gibiydim. Ne izlemek ne de yazmak isteği yoktu. Eskileri genelde daha çok tercih etsem de devrin teknolojisinin imkansızlıkları doğrultusunda izlenirlik bağlamında pek zevk vermediğini düşünüyorum. Özellikle başlık açtığım ve Türkiye'de de 80'li yıllardan itibaren ve 90'ların başlarına değin devam eden Robot içerikli animelerden biri,  Rokushin Gattai God Mars (1981), keşfettiğim sitede izlenir ve indirilebilir olunca göz atmaya karar verdim. Eskilerin animelerinde uzun bölümler yadırganan durum değildi. (Şimdinin tüketici toplumlarında sabretme kavramı da pek yok. Dikkat ederseniz yeni yapımların çoğu tek sezon 13 ya da 24-26 bölüm.) Hal böule olunca konuyu toparlayabilmek için en az 10-15 bölümü tamamlamam gerekti. Gelelim hikayemizin konusuna:

Dünya dışına açılan insanoğlu 1999 yılında Şeytani İmparator Zule'un önderliğindeki Gishin Gezegeni'nin istila bir tehditiyle karşı karşıya kalır. 17 yaşındaki Takeru Myojin Dünya Savunma Birliğinin oluşturduğu  Crasher Squad'a katılan pilotlardan biridir. Takeru dünya için kendini feda edecek ölçüde ona bağlı iken kendisinin de adının Mars olduğunu, gerçekte Gishin'e mensup ve bu istila sürecinin bir parçası olarak bebekken dünyaya yollandığını öğrenir. Telepati dahil birçok özel güce sahiptir. Bunlardan en önemlisi Gaia olarak adlandırılan robotu çağırıp kullanabilmesidir. Farklılığı çok geçmeden ekip arkadaşları tarafından fark edilir ve bu durum aralarında güvensizlik tohumları ekilmesine yol açar. Ancak Takeru ne Gishin İmparatoru'nun hain planının bir parçası olmak ne de doğup büyüdüğü gezegene zarar vermek niyetindedir.

İmparator Zule, Takeru'yu öldürmeyi ve süper robot "Gaia"nın içine gizlenmiş Dünya'yı yok eden bombayı patlatmayı amaçlarken Gishin'de onun gölgesinde yaşayan Takeru'nun ikiz kardeşi Marg telapeti yoluyla kardeşine yol gösterir. Ancak kendisi ne yazık ki bir çeşit tutsaktır. Mars'ta ölümüne savaşmak zorunda kalmadan önce Zule'un  zihin kontrolüne karşı koyabilecek için çabalasa da başarılı olamaz. Takeru/Mars ise ne onun içinde bulunduğu ne bu durumdan ne de altı süper robotunun, evrendeki en güçlü robot Tanrı Mars'ı oluşturmak için birleşmesi gerektiğinden habersizdir. Sonuçta kardeşlerin karşı karşıya gelmesi de kaçınılmazdır.

İmparator Zule'un sayısız sadık hizmetkarı Takeru'nun elinde acı birer yenilgi tadarlar ki onlardan biri de Rose isimli kızdır. Sonrasında dünyaya karşı yapılan şeylerin yanlışlığını fark edip taraf değiştiren kızımız Takeru ile romantik ve belki biraz da zorlama sayılabilecek bir romantizm sürecine girer.