23 Ağustos 2023 Çarşamba

Watashi to Watashi: Futari no Lotte (1991)


Çocukken Hollywood'dan çıkma sinema versiyonunu izledikten sonra tesadüfen animesi olduğunu keşfetiğim Watashi to Watashi: Futari no Lotte 80'lerde ve 90'larda sıkça gördüğümüz kitap uyarlamalarından biridir.

Bir yaz kampında tesadüfen karşılaşan Lottie and Lisa şaşırtıcı derecede birbirlerine benzediklerini fark ettiklerinde hem onlar hem de herkes şaşkına uğrar. Bu tuhaflıkla başlayan iletişimleri de dostane biçimde gelişmez. Ancak zamanla karşısındakini tanımayı ve sevmeyi öğrendiklerinde benzerliklerinin bir tesadüften ibaret olmadığını keşfederler.

NOTLAR

 
- Anime "World Masterpiece Theater"ın parçasıdır.

- Yazı Alıntıdır. Alıntı yapılan siteye blog yazarı tarafından eklenmiştir. 

- Orijinal hikaye Alman yazar Erich Kastner'in 1942'de basılan Çift Lotte adlı romanına dayanmaktadır. (Das doppelte Lottchen, "The Double Lottie")

- İlki 1950'de ana vatanında olmak üzere bir çok kez sinemaya da uyarlanmıştır.

 

Yıllara Göre Uyarlanan Filmler (Kaynak): 

1950: Two Times Lotte (Das doppelte Lottchen, Germany), screenplay and narrator Erich Kästner

1951 Hibari no komoriuta (ひばりの子守唄, literally "Hibari's Lullaby") (Japan Movie)

1953 Twice Upon a Time (UK film)

1961: The Parent Trap (Disney with Hayley Mills (United States)

1965: Kuzhandaiyum Deivamum (India, Tamil)

1968: Do Kaliyaan (India, Hindi)

1994: Charlie & Louise (Germany)

1986: The Parent Trap 2

1989 The Parent Trap3

1989  Parent Trap: Hawaiian Honeymoon (Squel)

1998: The Parent Trap with Lindsay Lohan (United States)

2001: Kuch Khatti Kuch Meethi (India)


Kareshi Kanojo no Jijou (1999)

Yapımın ülkesinde ekrana geldiği 1999 benim açımdan bilgisayar ve İnternetin ilk kez eve girdiği, ülkem açısındansa en derin acılardan birinin, 17 Ağustos Gölcük / Marmara Depremi'nin, o büyük kabuslarından birini yaşandığı yıldı. O nedenle bana farklı hisleri yaşatır. Animeyi Marmalade Boy sonrası aynı tarzda başka seri yapılmış mı arayışı sonrası keşfetmiştim. Konusu izlenir olsa da kimi bölümlerine manga kareleri serpiştirilerek geçiştirilip adeta harcanan bir yapım tarzı benimsenmesi nedeniyle sevemedim. Aslında bir açıdan sanatsal bile sayılabilir. Bana göre çizimleri pek güzel değil. Hikayesi yoğun insani duygular ve romantizm barındırır ve bunu da oldukça iyi biçimde işler. Animenin yarım kalmışlık hissi sonrası alelacele mangasının peşine düşmek zorunda kaldım. Neyse ki bulabildim.

Yukino Miyazawa, aldığı yüksek notlar ve kusursuz dış ve iç güzellik sergileyen ile mükemmellik abidesi, örnek öğrenci ve hanımefendi imajıyla okulundaki hemen herkes tarafından kendisine gıpta edilen bir lise öğrencisidir. Ancak bu görünümünün altında evinde bambaşka bir kişiliği vardır. İkincil yaşamını korumak için hiç üşenmez. Sürekli ders çalışır. Dış görünümü için ne gerekiyorsa ihmal etmez. Çünkü herkes tarafından takdir edilme, beğenilme, göklere çıkarılma, imrenilme arzusu onun en büyük tutkusudur. Miyazawa'nın bu ikili düzeni kendisi gibi mükemmel bir imaj ve not ortalamasına sahip Soichiro Arima tarafından alt üst edilene kadar her şey istediği gibi gitmektedir! Görünürde delikanlıya karşı herkese gösterdiği nezaketi gösterse de iç sesinde tam bir cadalozdur. Bir akşam tamamen tesadüfen ev halleri ve karakterini sergileyerek dışarı çıkma bahtsızlığı yaşadığı o gün tüm yaşamı alt üst olur ve Soichiro onu görür. 

Ertesi gün okula giderken foyasının meydana çıktığı düşüncesiyle korku içindedir. Ancak düşündüğü manzarayla karşılaşmaz. Kimsenin bir şeyden haberi yok gibidir. Acabalara fırsat vermeden doğrudan çocuğa sebebini sorduğunda ise delikanlı net bir cevap vermez. Ancak sanki sakladığı sır için onu kullanmaya meyillidir. Bu durum kızı iyice öfkelendirir. İkilinin rekabet olarak başlayan ilişkisi, birbirlerinin gerçek yüzlerine tanık olmaları ile birlikte günden güne derin bir yakınlaşmaya doğru yol alır.

 

8 Ağustos 2023 Salı

Rokushin Gattai God Mars (1981)


Yayının Diğer Adı: Six God Combination God Mars

Yayın Yılı: 1981-1982

Bölüm Sayısı: 64

God Mars: The Movie : 97 Dakika (Yapım Yılı 1982)

Türkiyede Yayınlandı mı? : En azından sineması yayınlanmış olabilir diye düşünüyorum.

Yaklaşık üç aydır blogları askıya almış gibiydim. Ne izlemek ne de yazmak isteği yoktu. Eskileri genelde daha çok tercih etsem de devrin teknolojisinin imkansızlıkları doğrultusunda izlenirlik bağlamında pek zevk vermediğini düşünüyorum. Özellikle başlık açtığım ve Türkiye'de de 80'li yıllardan itibaren ve 90'ların başlarına değin devam eden Robot içerikli animelerden biri,  Rokushin Gattai God Mars (1981), keşfettiğim sitede izlenir ve indirilebilir olunca göz atmaya karar verdim. Eskilerin animelerinde uzun bölümler yadırganan durum değildi. (Şimdinin tüketici toplumlarında sabretme kavramı da pek yok. Dikkat ederseniz yeni yapımların çoğu tek sezon 13 ya da 24-26 bölüm.) Hal böule olunca konuyu toparlayabilmek için en az 10-15 bölümü tamamlamam gerekti. Gelelim hikayemizin konusuna:

Dünya dışına açılan insanoğlu 1999 yılında Şeytani İmparator Zule'un önderliğindeki Gishin Gezegeni'nin istila bir tehditiyle karşı karşıya kalır. 17 yaşındaki Takeru Myojin Dünya Savunma Birliğinin oluşturduğu  Crasher Squad'a katılan pilotlardan biridir. Takeru dünya için kendini feda edecek ölçüde ona bağlı iken kendisinin de adının Mars olduğunu, gerçekte Gishin'e mensup ve bu istila sürecinin bir parçası olarak bebekken dünyaya yollandığını öğrenir. Telepati dahil birçok özel güce sahiptir. Bunlardan en önemlisi Gaia olarak adlandırılan robotu çağırıp kullanabilmesidir. Farklılığı çok geçmeden ekip arkadaşları tarafından fark edilir ve bu durum aralarında güvensizlik tohumları ekilmesine yol açar. Ancak Takeru ne Gishin İmparatoru'nun hain planının bir parçası olmak ne de doğup büyüdüğü gezegene zarar vermek niyetindedir.

İmparator Zule, Takeru'yu öldürmeyi ve süper robot "Gaia"nın içine gizlenmiş Dünya'yı yok eden bombayı patlatmayı amaçlarken Gishin'de onun gölgesinde yaşayan Takeru'nun ikiz kardeşi Marg telapeti yoluyla kardeşine yol gösterir. Ancak kendisi ne yazık ki bir çeşit tutsaktır. Mars'ta ölümüne savaşmak zorunda kalmadan önce Zule'un  zihin kontrolüne karşı koyabilecek için çabalasa da başarılı olamaz. Takeru/Mars ise ne onun içinde bulunduğu ne bu durumdan ne de altı süper robotunun, evrendeki en güçlü robot Tanrı Mars'ı oluşturmak için birleşmesi gerektiğinden habersizdir. Sonuçta kardeşlerin karşı karşıya gelmesi de kaçınılmazdır.

İmparator Zule'un sayısız sadık hizmetkarı Takeru'nun elinde acı birer yenilgi tadarlar ki onlardan biri de Rose isimli kızdır. Sonrasında dünyaya karşı yapılan şeylerin yanlışlığını fark edip taraf değiştiren kızımız Takeru ile romantik ve belki biraz da zorlama sayılabilecek bir romantizm sürecine girer.