17 Temmuz 2025 Perşembe

Leviathan (2025)

 

Orijinal Adı: Leviathan

Japonca Adı:  リヴァイアサン ( (Japonca)  

İlk Yayın Yılı: 2025

Türkiye Yayın Kanalı: İnternet Platformu

Tür: ONA

Bölüm Sayısı : 1 Sezon:12 Bölüm

Tür:  Tarihi, Bilimkurgu, Fantastik, Kurgu, Macera, 
 
Yapımcı : Orange
 
 

Japon anime stüdyosu Orange elinden çıkan Leviathan alternatif bir evrende, 1914 Avrupası'nda geçiyor. Her ne kadar tarihsel yönünde zaman ve teknoloji bağlamında uyumsuzluk gösterse de konuyu ilginç kılan ayrıntılar eklemiş. Mesela bir tarafta Darwinciler diğer tarafta Nicola Tesla'nın takipçileri yer almakta. Konunun İstanbul'da gecen bir bölümü içermesi izleme listeme girmesini sağladı. 

1. Dünya savaşının fitilini ateşleyen Avusturya Arşıdük ve düşesinin suikasti sonrası oğulları kaçak prens Aleksandar ve kılık değiştirmiş bir kızın Sharp'ın biyomühendislik ürünü bir savaş gemisinde, Leviathan'da buluşup tarihin akışını değiştirmeye çalışmasını konu ediniyor.  

 

 Anime Hakkında Notlar:

- Nobuko Toda ve Kazuma Jinnouchi'nin (Suzume) orijinal müziklerinin yanı sıra, Castle in the Sky, Princess Mononoke ve Spirited Away gibi birçok Studio Ghibli klasiğinin müziklerini besteleyen Joe Hisaishi'nin orijinal şarkısı da yer alıyor.

- Aynı adlı, 2009 tarihli Amerikan romanından uyarlanan seri Scott Westerfeld tarafından yazılıp Keith Thompson tarafından resimlendirilmiş. 

8 Haziran 2025 Pazar

Lazarus (2025)

Orijinal Adı: Lazarus

Japonca Adı:  Lazaro (Japonca)  / ラザロ

İlk Yayın Yılı: 2025

Türkiye Yayın Kanalı: ?

Tv Serisi: 1.Sezon:13 Bölüm

Tür:  Kurgu, Macera, 
 
Yapımcı : MAPPA

Orijinal Hikaye : Shinichirō Watanabe

Yıl 2052. Dünya genelinde eşi benzeri görülmemiş bir barış ve refah dönemi hüküm sürmektedir. Bunun nedeni: Üç Nobel ödüllü sinirbilimci Dr. Deniz Skinner tarafından geliştirilen ve görünürde hiçbir sakıncası olmayan, her derde deva Hapuna adını verdiği ağrı-kesici ilaç sayesinde insanlığın hastalık ve acıdan kurtulmuş olmasıdır. Kısa sürede herkesin kolayca erişebilmesi sayesinde kullanımı yaygınlaşır. Ne var ki resmi tanıtımı sonrası yardımseverliği ile tanınan Dr. Skinner ansızın ortadan kaybolur. 

Dr. Deniz Skinner

Üç yıl sonra, dünya yoluna devam etmişken bir kez daha ortaya çıktığında bu kez kıyamet habercisidir. İlacı kullanan herkesin öleceğini açıklar. Ekranlarda söylediği şey ne dünyayı cezalandırıp tanrıyı oynamak ne de kimseye acı çektirmek amacında olmadığıdır. Eğer yönetim ya da her kim olursa panzehire erişmek istiyorsa önce 30 gün içinde kendisini bulmalıdır. Dünya kaosa sürüklenirken geri sayım başlar. Tehdide yanıt olarak, “Lazarus” adı verilen ve dünyanın dört bir yanından bir araya getirilen beş ajandan oluşan özel bir görev gücü toplanır. 
 

 

Editör Yorumu:

- Peşine düşülen Nobel ödüllü Doktor Deniz Skinner İstanbul doğumlu bir bilim adamı. Sanırım ilk kez bir animede Türk kökenli bir kötü var. İzleme listeme dahil etme nedenim de bu oldu zaten.
 

- Seriyi Cowboy Bebop'un Spin Off'u olarak yorumlayanlar var. Bu bağlamda bazı internet sayfalarında Lazarus'un senaryosunu yazan ve Cowboy Bebop'un yazarı da olan Shinichirō Watanabe'nin açıklamasına yer verip iki hikayenin aynı evrene ait olduğunu doğruladığını belirtmişler. Ancak tersini savunan kitle de az değil. Açıkçası işin o kısmına takılmadım.



1 Haziran 2025 Pazar

Anne of Greengables (1979) & Anne Shirley (2025) Remake Version & Konnichiwa Anne (2009)

Anime Adı: Anne of Greengables

Japonca Adı: Akage No Anne  

Türkçe Adı: Yeşil Çatılı Anne / Yeşilin Kızı Anne / Çiftlik Kızı Anne  (TRT+Özel Kanallar)

Yayın Yılı: 1979  

Bölüm Sayısı : 50

Orijinal Kitap Yazarı:  Lucy Maud Montgomery (8 Kitap)

Manga: 5 Cilt (Manga Çizeri: Yumiko Igarashi)

80'li yıllarda Trt ekranlarında ilk kez izlediğimiz Akage no Anne daha sonra çeşitli kanallarda tekrar ekrana geldiği için  pek çok kez izleme imkanı bulduğumuz bir seriydi. Hikaye Green Gables'da yaşayan Marilla ve Mathew Cuthbert kardeşlerin yetimhaneden bir oğlan çocuğu istemeleri sonrası eve gelen Anne isimli 90-10 yaşlarındaki kızın yaşamlarına dahil olması  ile gelişen olayları anlatır. Küçük yaşında yetim kalan Anne için hayat mücadelesi küçük yaşında amcası ve onun  kalabalık ailesi ile kaldığı günlerden itibaren başlamış, aile sefalet içinde her şeyini kaybedince onlardan da ayrılmak zorunda kalmıştır. Yeni yuvasında Anne'nin, en iyi arkadaşı Diana, ölümcül rakibi ama içten içe çeşitli duygular büyüttüğü Gilbert, diğer okul arkadaşları ve kasaba sakinleri ile yaşadığı olaylar günlük yaşamın akışı içerisinde yer alır. Anne, kocaman hayal gücü ve sarsılmaz iradesiyle zorlukları üstesinden gelirken öğrenmeye duyduğu açlık ileride hayatına yön vermesini sağlar.
 
Akage no Anne Manga (Çizeri: Yumiko Igarashi)

Anime  Alplerin Kızı Heidi (Heidi, Girl of the Alps) ve Marco (3000 Leagues in Search of Mother) gibi kült serilerin yönetmeni Isao Takahata ve Hayao Miyazaki'nin imzasını taşır. Anne of Greengables, özellikle 19. yy sonu ve 20.yy başında kendine biçilen ev kadını ve eş olma rolünden sıyrılan, cinsiyet ayrımının yarattığı engelleri kırma çabasındaki  kadın karakterlerin sivrildiği hikayeleri anlatan öykülerden biri olduğunu belirgin biçimde hissettirir. Bu seri her zaman bana teknolojiyle sarıldığımız, ikili ilişkilerin, arkadaşlıkların çıkar ve beklenti üzerine kurulduğu  şu zaman diliminde Anne'in sahip olduğu o doğa ile iç içe ve sadece yüz yüze iletişimle kurulan sıcak dostlukların varolduğu eski devirlerin huzurlu dinginliğinde yaşama isteği uyandırır.
 

Anime serisinin beğenilmesi beraberinde mangasının da yapılmasını sağlamış. Candy Candy. Lady Georgie gibi klasikleşmiş animelerden tanıdığımız manga çizeri Yumiko İgarashi tarafından gerçekleştirilen  çalışma Anne'in ilk üç kitabının hikayesini  5 cilde taşımış ve kanımca gayet başarılı olmuş. Son cildi geçtiğimiz aylarda Türkçeye çevirdim. Ancak henüz PDF ye dönüştürüp nete atacak fırsatım olmadı. Neden geriden gittim derseniz herkes zaten ilk iki cildin hikayesini animeden biliyorduk.

 
 
 
 Konnichiwa Anne / Before The Greengables
 

Prequel Side Story / Konu Öncesi Yan Hikaye: Before The Greengables

Japonca Adı: Konnichiwa Anne / こんにちは アン

Yayın Yılı: 2009 / Yapım: Nippon Animation

Bölüm Sayısı: 39

Orijinal Kitap Yazarı:  Budge Wilson 

Anime 2009'da ekranlara taşınan en yeni öyküsü Konnichiwa Anne: Before The Greengables serisinde Anne Shirley'nin Greengables'a gelmeden bir süre yanında kaldığı amcası, yengesi ve çocukları ile yaşadığı dönemi anlatır. Hikayenin kaynağı olan kitabın yazarı ise farklıdır. Gaiden olarak niteleyebileceğimiz yapım yan bir anime serisi halinde takipçilerini fazlasıyla mutlu etse de benim gibi hikayenin devamını bekleyen hevesli severleri tatmin etmemişti. 
 
Anne Shirley (2025) - Remake Anime Serisi
 

Remake Versiyon Anime Adı: Anne Shirley 

Yayın Yılı: 2025 / Yayın Kanalı: NHK TV

Bölüm Sayısı: 24 

 Manga Serisi (2025): Çizer: Akane Hoshikubo (Çıkacak)

 
Uzun süre devam serisi bekleyen biriydim. (Dijital platform dizisinin sağladığı popülerite bu umudumu yeşertmişti ama Nippon Animation kendisine bu yönde atılan maillere World Masterpiece Theatre kapsamında son yıllarda yapılan serilerin beklenen ilgiyi görmeyişi ve zarar ettirmesi nedeniyle Anne’in hikayesinin devamına da yeşil ışık yakılmadığı yönünde yanıt vermişti. Nihayet bir Remake haberi alınca ne denli keyiflendim tahmin edebilirsiniz:)
 
 
 
EK: Serinin çok renkli olmasını pek sevmedim ama sonunda birebir kitaplardan uyarlama bir anime izleyebileceğiz. Umarım mümkün olduğu kadar çok cildi görme şansı buluruz. Yeni yapımdan 13 bölüm ilk anime serisindeki 50 bölümü kapsadı. (Şaşırtıcı öyle değil mi?) Nihayet bundan sonrası anlatılmayan hikayeyi görebileceğiz demektir! (Çünkü bu yeni seri şimdilik 24 bölüm şeklinde hazırlandı.) İkizlerin gelişi ya da özellikle Anne ve Gibert'ın Redmon Üniversitesi'ne gittiği süreci anlatan kitabı izleme şansımız olacak. Dizinin bu konu sonrası final yapacağını tahmin ediyorum. 

 
Esitör Yorumu: Serinin 15'i bölümünü geride bırakırken 18 yaşındaki Anne'in sesi hala 12 yaşında gibi çıkıyor. Hiç hoş değil. Pardon! Yapım sütudyosu uyur mu acaba? 
 
Film ve Dizi Uyarlamaları
 
Anne'in hikayesi üzerinden geçen zamana karşın halen okucularının ilgiyle takip ettiği uzun soluklu bir kitap serisinin de kaynağını oluşturuyor. Kaleme aldığı ve ilki 1908'de yayınlanan kitabının başarısının ardından Kanadalı yazar  Lucy Maud Montgomery hikayeyi yazmayı sürdürmüş. Böylece Anne'in orta yaşlarına değin ki yaşamını anlatan kitaplar basılmaya devam etmiş. Ben bunlardan ilk üçünü uzun süre önce İngilizce olarak okuyabilme imkanı bulmuştum. 
 
Yeşilin Kızı Anne'e dair ilk filmler 1940'lı yılların son çeyreği ile 1950'li yıllara ait. Kanada yapımı televizyon serisini birkaç yıl önce özel bir kanalda takip etmiştim. (Herhalde kanal, 3 sezon ama her biri  2 ya da 3 bölümden oluşan uyarlamayı kendince bölüp yayınlamıştı. Çünkü bir kaç hafta izlediğimi hatırlıyorum.) Sonrasında netten devam niteliğinde çekilmiş sinemaları da edinip izlemiştim. Bence televizyon dizisi ya da beyaz perde türünde en iyi uyarlama da buydu.
 

2018 den itibaren  Anne With E adı ile internet tabanlı paralı bir platformda yeni versiyonla  3 sezon yayınlanarak yeniden hayatımıza girdi. Hatırı sayılı bir beğeni elde edip sağlam bir izleyici kitlesi edindi. Ancak birçok beğeni yazısının aksine ben bu yeni çevirim NETFLIX dizi versiyonu sevmedim. Özellikle şimdilerde normalleştirme çabalarının odağındaki Lgbt'ye dair öğeleri sokmak için karakterlere olmayan şeyler eklemeleri ve asıl hikayeye sadık kalmayışları sonrası bu uyarlama benim açımdan çöpten öteye gidemedi. Değiştirilen şeylerden hoşlanmıyorum ve uyarlamada orijinal hikayeden bağımsız bir sürü saçma, uyduruk konu var. 
 
Anne With E (2018) & Anne Of Greengables - Kanada Uyarlama (1980'ler)  
 
Tek olumlu etkisi kitaplarının 8'li, 4'lü setler halinde tamamen basılmasıydı ki bu da bu sürecin en büyük artısı oldu diyebilirim. Popülerite kitapları dilimize kazandırdığı için mutluyum. Yoksa böyle bir ihtimal yoktu. Saçma ve kısaltılan versiyonlardan öteye gidemiyor bizdeki basımlar maalesef. Neymiş efendim, çocuklar uzun kitap sevmiyormuş!!! Bahane de bu!


 
Kitaplar                                                  Yayın Tarhi   Anne'nin Yaş Aralığı


1
Anne of Green Gables
           1908                11—16 
2.
Anne of Avonlea
           1908                16—18 
3
Anne of the Island
           1915                18—22 

Anne of Windy Poplars
Anne of Windy Willows (Other)
           1936                22—25
 
5
Anne's House of Dreams
           1917                25—27

6
Anne of Ingleside
           1939                34—40 


Bunlardan başka Anne'in kısmen yer aldığı yan konuları içeren kitaplar da mevcut. Tutunca suyu çıkarılmış sanırım. Kitaplara yönelik kaynak: Wikipedia

3 Mayıs 2025 Cumartesi

Rose Of Versailles (1979) & Movie (2025)



Anime Adı: Rose Of Versailles
Anime Adı: Lady Oscar
Anime Adı: Versailles no Bara / ベルサイユのばら
Türkiye'de Yayın Adı: Lady Oscar (Kanal 6), Versay'ın Gülü, Küçük Kız (Kanal D) 
Türkçe Seslendirme: Yasemin Şişli (Oscar)
Bölüm Sayısı: 41
Yayın Yılı: 1979
Yapım Şirketi:Tōkyō Movie Shinsha (TMS)
Orijinal Eser: Ryoko Ikeda (Manga)
Anime Film: Rose Of Versailles / Versay'ın Gülü (2025)
Yapım Şirketi: MAPPA
 

NOT: Bu tanıtım 3 Mayıs 2025'te gözden geçirildi. (Orijinal Tarih: 2013)

Bir nostalji anime bloğu açıp bu seriden bahsetmemek olmazdı. Fransız İhtilal'ini çizgi filmden öğrenen nesildik:) Kaç kere üstelik kimi zaman acayip isimler verilerek özel kanallarımızda yayınlanmadı ki? İzlemek için sabah altı buçukta uyandığımı hatırlarım:) Uykumu bölüp yaptığım fedakarlığı düşününce şimdi beni gülümsetiyor. Ancak eskiden tv dışında İnternet gibi bir seçeneğe sahip olmayan bizler için ekranda boy gösteren her anime bir nimetti. Bazılarının tekrarı da rahatsızlık vermiyordu. Genelde izlemek isteyenlerin keyfini kaçırmaktan kaçınmak adına aslında seri hakkında fazla bilgi verme taraftarı olmasam da burada tersini yaptım ve tanıtımdan biraz fazlası oldu. Yani bolca Spoiler var. Lütfen bundan sonrasını ona göre okuyunuz.


Kraliyet üst düzey askerlerinden asil-soylu General de Jarjayes, altıncı çocuğunun doğumunda sabırsızlıkla beklediği varisi kucağına alacağını umarken kendisine yine bir kız çocuğu dünyaya geldiği haber verilince büyük bir hayal kırıklığı yaşar. Ancak birkaç dakika sonra kollarındaki bebeği havaya kaldırır ve Oscar Franchois adını verdiği bebeği oğlu olarak yetiştireceğini açıklar. Bu karar  altın saçlı bebeğin tüm hayatını değiştirir. Fransa kralı 15. Louise, Avusturya ile devam eden savaşı sona erdirmek istemektedir. İki ülke arasındaki siyasi ittifakı perçinlemek adına Avusturya 14 yaşındaki Prensesi Marie Antuanette ile torunu Fransa veliaht prensi  Louis Auguste'un evlenmesine karar verilir.


Dadısının torunu Andre Grandier ile büyüyen Oscar ise bir erkek gibi giyinir ve erkek gibi davranır. (Hatta büyüdüğü süreçte kendini erkek zannetiği bir dönem olur) 15. Louis'in buyruğu ile 14 yaşına girdiğinde kraliyet muhafız alayı komutanlığına seçilir. Görevi kabul etmek istemeyen Oscar babasının emrine karşı çıkar. Aslında Paris'e gelecek olan veliaht prensesin bakıcılığını yapmak istememektedir. Ancak emrin geldiği yer ailesini zor duruma bırakacağı için hakkında verilen karara uymaktan başka seçeneği de yoktur. 
 

Veliaht prenses Paris'e geldiği gün meydana gelen kaçırılma girişiminden Oscar tarafından kurtarılır. Arasında dostluk bağları  gelişir. Oscar saray hayatına adım atarken Antuanette zengin ve refah içinde tasasız bir hayatın pırıltılı dünyasında kaybolur. Ancak Marie Antuanette  saray entrikaları için fazlasıyla toydur. 15. Louise'in  metresi ile devam eden uzun soluklu güç savaşında Oscar tarafından korunsa da çevresindekilerin etkisinde kalmaktan da kurtulamaz. Öte yandan evliliğinde hayal ettiğini bulamamıştır. Bir gece katıldığı maskeli baloda yakışıklı İsveç Kontu Hans Axel Von Fersen'le karşılaşır ve O'na aşık olur.


 
Oscar, Fersen'le konuşup buna engel olmak istese de başaramaz. Öte yandan kendisi de kaçınılmaz biçimde konttan etkilenir. Umutsuzca fark eder ki Fersen prensesin duygularına karşılık vermiştir. Hislerini kalbine gömmeyi seçer. Günler birbirini izler. Artan saray dedikodularının gölgesinde geleceğin Fransa kraliçesi ile bir hayatı olamayacağını çok iyi bilen Fersen de bağımsızlık savaşı devam eden Amerika'ya gidecek gönüllü Fransız subaylarını komuta etmek üzere Paris'ten ayrılmayı ve sevdiği kadından uzaklaşmayı seçer. Kararı sadece Antuanette'i değil Oscar'ı da derinden sarsar. 
 

Paris'in arka sokaklarında ise başka hikayeler vardır. Derin yoksulluğun pençesindeki ülke insanından üç profil Rosalie, Jeanne ve anneleri  sefaletin eşiğindeyken artık kraliçe olan Antuanette sadece iyi niyetini sömüren  dalkavuk saray soylularına değil Polignac ailesi ve daha nicesine  zenginlik sunmaktadır. Ayrıca yıllar sonra patlak verecek olan devrimin önderi simalar fikirlerini canlandırmaya başlamıştır. Oscar gibi ülkede bazı şeylerin yolunda gitmediğini fark eden ender soylular da vardır. Maskeli bir soyguncunun zenginleri hedef alan saldırılarını araştırdığı dönem arkasında güçlü simaların rol aldığı tehlikeli bir oyunun içine çekilir ve bu hengamede kendisini korumak isteyen Andre bir gözünü kaybeder.
 

Fransa'da değişim rüzgarının ufak ufak kendini belli ettiği sıralar aradan geçen yedi yılın ardından Fersen Paris'e döner...O sırada Oscar'ın görülmeye değer gizlemediği sevincini izleyen bir başka göz, hislerini tıpkı sevdiği kadın gibi uzun yıllardır içinde saklı tutan Andre'dir. Oscar Fersen'i evinde ağırlar. Geçen zamanın Fersen'in duygularını değiştirmediğini anlayamaz ya da anlamak istemez. İlk kez kendini bir kadın gibi hissetmektedir. Kimliğini gizleyerek katıldığı baloda zerafet abidesi göz alıcı bir hanımefendi elbisesi giyer. Tüm gözler o gece ilk kez aralarına katılan etkileyici kadını izlerken Fersen'in dans teklfini kabul eder. Adam onu tanımaz ama kendisini "değer verdiği arkadaşı" Oscar'a benzettiğine dair cümleler kullanır. En nihayetinde yaşadıkları anlık yakınlaşma sonrası tanır gibi olunca genç kadın kaçarak baloyu terk eder...
 

Editör Yorumu:
 
Karşılıksız aşkların gölgesinde mutlu olabilen tek çift sanırım Kraliçe Antuanette ve Fersen. Tabii o da göreceli. Ne de olsa ilişkilerini gizli tutmak gibi bir zorunlulukla karşı karşıyadırlar. Özellikle Oscar'ın Fersen'e aşını itiraf etmek zorunda kaldığı sahneler ve geri planda  Andre'nin çektiği acı görülmeye değerdir. Tabii O'nun da aşkını itiraf ettiği bölüm fazlasıyla sarsıcıdır.  Yapım yılı düşünülecek olursa dönemine göre hele de Türkiye'de bazı sahneler izleyenleri hayli şaşırtan cinstendi:) Seri sadece konu örgüsü için bile izlenmeye değer. Ancak 79 yılından. Eskiliğinde günümüz animelerinin kalitesini ararsanız düş kırıklığına uğrayabilirsiniz.
 

Son olarak Lady Oscar'ın müziklerine değinmem gerekirse, kesinlikle iyi iş çıkarılmış. Açılış ve kapanış müzikleri gayet güzel. Arka fon müzikleri de. Ancak özellikle tüm müzikleri içeren bir albüme denk gelmedim ne yazık ki.
 
 
  Rose of Versailles / Versayın Gülü Anime Filmi (2025 / Nisan - Bahar Dönemi)
 
Uzun yıllar önce Lady Oscar'ın bir anime sinema versiyonu olacak diye duymuştum. Bazı kült yapımlarda görülen ve seriden alınan sahnelerin teknolojik anlamda yenilenerek sinamalaştırması gibi bir şeydi sanırım. Ama hiçbir yerde denk gelmedim. Sanırım yapılmadı ve yayınlanmadı. Neden yapılmadığını anlayabilmiş değilim.
 

Ehh anime böylesine eski iken ve şimdilerde moda olmuşken zaman zaman bu seriye bir remake gelir mi derdim (Tabii Sailor Moon gibi bir düş kırıklığı yaşatır mı vs devam ederdi o düşünce). Sonra birileri bunu projeye dönüştürdü. Haberler İnternete düştü. Açıkçası MAPPA'nın elinden çıkan ve yayın tarihi 2025 yılının Nisan ayı olarak duyurulan yeni Rose Of Versailles / Versay'ın Gülü anime filmine ait fragmanını görene kadar da doğruluğuna inandım diyemem. Malum bilgi kirliliğinden bol bir şey yok bu evrende. 

 
En nihayetinde nisan ayının sonunda film nete düştü. Hatta Türkçe olarak çevrildi de. (Çevirenlerin emeğine sağlık) İşleniş şekli müzikal ve orijinal hikayenin yaklaşık iki saatlik bir filme sıkıştırıldığı düşünülürse yapımı ne bekledim ne buldum cinsinden bir hisle bitirdim. Aklımdan geçense "bir film yerine dizi olabilirmiş"ti. 
 

Editör Yorumu:
 
- Görmek isteyeceğim birçok konu müzikler eşliğinde ufak bölümlere yerleştirilmiş ki bu tam bir hayal kırıklığıydı.
 
- Sanıyorum aynı zamanda Manga'ya bağlı kalınarak yapılan bir uyarlama. Andre'nin gözünü kaybetme olayı farklı işlenmiş. (Manga'yı okumadım. Elimde İngilizcesi var ama çizerin çizimini sevmediği için hep öteledim.)

Fragman için  Tıklayınız.


27 Şubat 2025 Perşembe

Kodomo no Omocha (1996)

Orijinal Adı: Child's Toy

Japonca Adı: Kodomo no Omocha  / こどものおもちゃ

İlk Yayın Yılı: 1996-1998

Türkiye Yayın Kanalı: Yayınlanmadı

Tv Serisi: 102 Bölüm (1. Sezon: 51 Bölüm) / 2. Sezon: 51 Bölüm) & Oav (1995)

Tür:  Okul, Romantizm, Komedi
 
Orijinal Hikaye: Manga (10 Cilt) Miho Obana (Manga Çizeri) 
 
Manga Yan Hikayeler:  Mizu no Yakata & Deep Clear

Yapımcı : Studio Gallop / NAS

6.sınıf öğrencisi Kurata Sana ödüllü roman yazarı ama bir o kadar da tuhaf annesiyle birlikte yaşamaktadır. Küçük hanımefendi aynı zamanda televizyonda yayınlanan "Çocuk Oyuncağı" adlı programın yıldızıdır. Her gün kurduğu saate rağmen okula geç aldım yaygarası eşiliğinde hazırlanır ve ne olursa olsun kahvaltı yapmadan ayrılmasına izin vermeyen annesinin karşısında masada yerini alır. "Sevgilim ve Pezevengim" dediği menajeri, şoförü  Sagami Rei onu arabasıyla bırakır. Ama ha binmişsin ha yürümüşsün fark etmez ölçüsünde öyle yavaş sürer ki sonuç çok değişmez. 

Okul ayrı karmaşa yumağıdır. Sınıfın bir grup erkek çocuğunu örgütleyen ve ders işlenmesini engelleyen Akito Hayama adeta ayaklı beladır. Onun yüzünden hiç birşey öğrenemeyen Sana veledi sevmez. Sınıf öğretmenleri sonunda iki gözü iki çeşme hale gelir. Ne yazık ki döngü haftalardır bu şekilde sürmektedir. Kızımız sınıf öğretmenine yardıma gelen diğerinden buluştukları sırada fotoğraflarını çekip bunu tehdit için kullandığını duyunca zayıf noktasını bulmak için arkadaşlarından birini Tsunayoshi'yi ikna eder. İlk denemesi edindiği bilgi doğrultusunda yükseklik korkusudur. Beklediği sonuç çıkmaz. Üstüne bir de Hayame ona hayli sorunlu biçimde davranıp kendi işine bakması konusunda "boynunu sıkarak" tehdit eder. Kız durumu şakaya alır (Hiç de normal değildi!)

Sonraki akşam evinin yakınında pusuya yatar ve plan dahilinde uygun bir anı kollar. Evden "sen bir şeytansın, hiç doğmaman gerekirdi." şeklinde sesler yükselir. Hayame kapıda belirir. Elinden kan damlar. O sırada işten dönen babası şöyle bir dönüp bakmakla yetinir ve konuşmadan içeri girer. Sana gördükleri karşısında şaşkındır ve çocuğun ailesinin davranışlarını yadırgar. Ama geliş amacı bellidir. Yardıma gönüllü Tsunayoshi ortaya çıkıp Hayame'ye selam verir. Orada olmasını garipsememesi için havadan sudan konuşurcasına elini sorar. Hayame geçiştirince sonrası için ne yapacağını kestiremez. Sadece özür dileyip hızlıca erkasına geçer ve eşofmanının altını indiriverir. Elinde fotoğraf makinesiyle bekleyen Sana beklediği o pozu yakalar:) İstediği şey bellidir. Şantaj için kullandığı resim.

 
Animeye Dair Notlar : 

 - 29 dakikalık Oav versiyonu, serinin İlk 4-5 bölümü kapsar. Sana burada kumral değil sarı saçlıdır. 
 
 
Editör Yorumu : 

- İzleme sürecim devam ediyor. Ama başta kız karakter Sana'nın halleri olmak üzere her şey "komedi" unsuru gibi soslanıp fazlaca baş ağrısı diyalog ve karmaşa ile sunulunca pek katlanılır tarafı da kalmıyor. Çok gürültülü ve yorucu. Bu formatta giderse kafam ne kadar bu saçma uğultuyu kaldırır ya da buna değer mi bilemiyorum.

 - Anime ilk kez, Marmalade Boy tarzı başka dizi var mı arayışımda karşıma çıkmıştı. Hikaye aslında güzel olabilirdi. Eğer karakterler 12 yaşında olmasaydı. (Hatta internette 7 yaş gibi bilgilere denk geldim. Ama seride geçtiği üzere 6. sınıfa gidiyorlarsa 11-12 yaşlarında olmalılar.) Karakter çizimleri sanki 7 yaşa daha uygun gibi. Bana göre sıkıcılığı arttıran en büyük etken. Konu bu bağlamda harcanmış. (Seriyi yeni keşfetmedim. En az 10-15 yılı var. Çeşitli zaman aralıklarında izlemeyi deneyip rafa kaldırdığımı hatırlıyorum. Sebebi "bu denli çocuksu bir hikaye barındırdığı için" olsa gerek dedim.)

- 102 bölüme ne sığdırmışlar? Manga sadece 10 Ciltken uyduruk bölümler eklenmiş olması muhtemel.

 - 12 yaş için aşk-meşk ve öpüşme gibi durumlar ne kadar normal tartışılır. (Bana göre kesinlikle değil. Çocuğum olsa izletmem.)

- İlk 29 bölüm Türkçeye çevrilmiş ancak yarım kalmış ne yazık ki. (Çeviren de çevirmeye değer görmedi muhtemelen:)